Biz Kuyumcular, Örgütlü bir sektör değiliz

Türkiye içerisinde geniş bir ağa sahip olan Rumeli altın, dış piyasada şu an çalışmasa da, iç piyasanın nabzını tutar hale geldiğini söyleyen, firma sahibi Zafer Yılmaz, "Habergold.com” a yapmış olduğu kısa açıklama da; " Şimdi bu dünyadaki bu global kriz ile beraber parasal genişleme dünyanın her yerinde garimenkul fiyarları, arazi fiyatları, arsa fiyarları… Çünkü mecburen bu para bir yerlere gidecek, değerini bulacak dünyada, ben şöyle düşünüyorum, yani artık tek çıkış yolu bana göre, "emtiya”dan çıkıp, altına girmek gibi geliyor. Yani parası olan insanlar, büyük bankalar, büyük şirketler, yatırımcılar, önümüsdeki 4-5 yıl içinde, dünyanın diyebilirim en "kâr”lı yatırım aracı gibi gözüküyor onun için, alt yapılarını kuyuyorlar” dedi.

Öteyandan, Bankalar bu işe girdi. Türkiye’nin her yerinde, bu altın toplama günüyle beraber sektöre girdiler. Yalnız bizim sektörümüzün şöyle bir sakıncası var. Biz örgütlü bir sektör değiliz. Her ne kadar, odalarımızda olsa da, İstanbul Kuyumcular Odası gibi… Şimdi, Anadolu’nun çeşitli ilçelerinde kuyumcu dernekleri olsa da, cemiyetleri olsa da, bu faaliyet alanları çok dar ve etkisiz… Yani biz Türkiye genelinde mesela Kuyumcular belki diyelim 15 bin, 20 bin kişi ciddi esnaflar diyelim. Yani herkes kendi bölgesinde arkasında en aza 15-20 bin kişi olduklarını düşünseler daha etkili olacaklar.

Yani bu konuda, bu bankaların altına olan talepleri, esnaftan altın toplamalarına, kuyumcular olarak tepki sunamıyoruz ve tepki vermiyoruz. Böyle bir sektör de bu çok can sıkıcı bir durum… Türkiye de milyarca dolara hükmeden insanlar bu konuda hiçbir şey yapamıyor. Elleri kolları bağlı… Mesela, nasıl biz kuyumcu olarak altın satıyoruz, işimiz altın üretmek, altın satmak… Bankaların işi ise, para almak, para satmak....