İstanbul Altın Rafinerisi Genel Müdür Yardımcısı Özgür Anık
Habergold için geçmişten günümüze altın piyasasını değerlendirdi. 12 yıldır
İAR’da görev yapan Anık şöyle konuştu;
"12 yıl bu sektör için çok uzun değil. Sektörde çok deneyimli ustalarımız duayenlerimiz var. Bu konuya yorum yaparken ukalalık etmek ve yanlış anlaşılmak istemem. Çalıştığım dönem adına konuşmam gerekirse Türk altın sektöründe ticari alışkanlık ve ahlakın çok değiştiğini görüyoruz. İyi yönde de kötü yönde de bu geçerli.

Günümüz şartlarında her sektörde firmalar için kaçınılmaz gerçek, kurumsallaşma ve markalaşma.Altın sektörüne sağladığı katma değerden dolayı bu faaliyetler iyi birer adım. Bunu başaran firmalar, varlığını sürdürüp, başarılarını devam ettirebiliyor. Bu da tam rekabet piyasasını ön plana çıkarıyor. Eskiden altın sektörü daha sıcak ilişkilere sahipti. İnsanların acımasız ve yok edici olmadığı, tatlı rekabetlerin yaşandığı bir ortam vardı. İnsanlar rakip olsalar da önce dostlardı. Bunların yanı sıra ciddi değerler vardı, söz senet ve insanlar birbirinin zarar görmemesi için özen gösterirdi. Şu an bu anlamda bir çok değerimizi kaybettik. Gün geçtikçe de kaybetmeye devam ediyoruz.
Eskiden işten daha çok zevk alınıyor ve kazanılan para daha değerli oluyordu. O günlere özlem duyuyoruz.Günümüzde işi bilen bilmeyen herkes bu işe giriyor. Bu işin ehli esnaflar da ucuz rekabetten şikayetçi. Bu hem esnafa, hem de sektöre darbe vuruyor. Parası olan herkesin kuyumcu açmasıyla, ihtiyacın çok üzerinde kuyumcu var. Son dönem sektör olarak bir evrim yaşıyoruz. Bunun sonuçlanması için ise zamana ihtiyacımız var. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Bizde piyasadaki bu değişime ayak uydurarak, bilgisizlerin, kötülerin piyasadan çekilmesini bekleyeceğiz. Kalabilen iyiler sektörde kalacak, dayanamayan köklü esnafsa yazık olacak.”
"12 yıl bu sektör için çok uzun değil. Sektörde çok deneyimli ustalarımız duayenlerimiz var. Bu konuya yorum yaparken ukalalık etmek ve yanlış anlaşılmak istemem. Çalıştığım dönem adına konuşmam gerekirse Türk altın sektöründe ticari alışkanlık ve ahlakın çok değiştiğini görüyoruz. İyi yönde de kötü yönde de bu geçerli.

Günümüz şartlarında her sektörde firmalar için kaçınılmaz gerçek, kurumsallaşma ve markalaşma.Altın sektörüne sağladığı katma değerden dolayı bu faaliyetler iyi birer adım. Bunu başaran firmalar, varlığını sürdürüp, başarılarını devam ettirebiliyor. Bu da tam rekabet piyasasını ön plana çıkarıyor. Eskiden altın sektörü daha sıcak ilişkilere sahipti. İnsanların acımasız ve yok edici olmadığı, tatlı rekabetlerin yaşandığı bir ortam vardı. İnsanlar rakip olsalar da önce dostlardı. Bunların yanı sıra ciddi değerler vardı, söz senet ve insanlar birbirinin zarar görmemesi için özen gösterirdi. Şu an bu anlamda bir çok değerimizi kaybettik. Gün geçtikçe de kaybetmeye devam ediyoruz.
Eskiden işten daha çok zevk alınıyor ve kazanılan para daha değerli oluyordu. O günlere özlem duyuyoruz.Günümüzde işi bilen bilmeyen herkes bu işe giriyor. Bu işin ehli esnaflar da ucuz rekabetten şikayetçi. Bu hem esnafa, hem de sektöre darbe vuruyor. Parası olan herkesin kuyumcu açmasıyla, ihtiyacın çok üzerinde kuyumcu var. Son dönem sektör olarak bir evrim yaşıyoruz. Bunun sonuçlanması için ise zamana ihtiyacımız var. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Bizde piyasadaki bu değişime ayak uydurarak, bilgisizlerin, kötülerin piyasadan çekilmesini bekleyeceğiz. Kalabilen iyiler sektörde kalacak, dayanamayan köklü esnafsa yazık olacak.”