Türkçe
English
العربية
Français
русский
Spanish
Deutsch
Altında yaşanılan keskin düşüş evlenme planı yapanlar için müjde olacak kadar güzel haber olurken bunun reel ekonomiye etkisinin nasıl olacağı merak konusu. Yine hemen herkesin altındaki bu düşüşün devam edip etmeyeceği yönündeki sorulara Amerika’da yıllarca çalıştıktan sonra Suudi Arabistan’daki İslam Kalkınma Bankası’nın Yatırım Bölümü Başkanlığı’na transfer olan Abdullah Karataş cevapladı.
Cihan'a konuşan Karataş, altında düşüşün devamının olabileceğine dikkat çekerken, son gelişmelerin küresel faiz oranlarıyla birebir orantılı olduğunu söyledi.
Amerikan merkez bankası Fed’in yaptığı son toplantıda parasal genişlemenin (Quantitative Easing) artık sona doğru gelindiği yolunda sözlerin sarf edildiğine dair duyumların yayıldığına dikkat çeken Karataş, "Bu fısıltılar bir anda piyasayı caydırdı ve Japonya Merkez Bankası’nın küresel piyasaya sürdüğü likiditenin de buna katkısı oldu." dedi.
Kıbrıs Rum kesiminin bankaları kurtarmak için kayda değer miktarda somut altın arzını piyasaya sürmesinin piyasada telaşa yol açtığına işaret eden Karataş, bunun da altın fiyatlarının düşüşünde etkili olduğunu savundu. Karataş, "Bu sefer altın türev piyasasındaki "margin" alıcılar (yani borçlanarak altın kağıtları satın alanlar) bir anda pozisyonlarını altın satarak kapatmak zorunda kaldılar. Bu da piyasada çığ etkisine yol açtı." dedi.
Altının düşüşü ile büyük yatırım fonlarından Paulson & Co. ciddi manada zarara uğradığını aktaran Karataş, son birkaç senedir altın stoklarını artıran merkez bankalarının da bundan zarar görüdüğünü vurguladı.
Evlenme hazırlığı içinde olanlar için altındaki düşüşün ‘müjde’ olacak kadar değerli olduğunu belirten Karataş, "Reel ekonomiye gelince, altındaki bu şok düşüşün somut ne artısı var ne de zararı. Piyasadaki hareketlenmelere gelince reel ekonomiyi asıl etkileyebilecek olan unsur, altının düşüşünü tetikleyen küresel faiz oranlarının muhtemel yükselişi olacaktır." dedi.
Cihan'a konuşan Karataş, altında düşüşün devamının olabileceğine dikkat çekerken, son gelişmelerin küresel faiz oranlarıyla birebir orantılı olduğunu söyledi.
Amerikan merkez bankası Fed’in yaptığı son toplantıda parasal genişlemenin (Quantitative Easing) artık sona doğru gelindiği yolunda sözlerin sarf edildiğine dair duyumların yayıldığına dikkat çeken Karataş, "Bu fısıltılar bir anda piyasayı caydırdı ve Japonya Merkez Bankası’nın küresel piyasaya sürdüğü likiditenin de buna katkısı oldu." dedi.
Kıbrıs Rum kesiminin bankaları kurtarmak için kayda değer miktarda somut altın arzını piyasaya sürmesinin piyasada telaşa yol açtığına işaret eden Karataş, bunun da altın fiyatlarının düşüşünde etkili olduğunu savundu. Karataş, "Bu sefer altın türev piyasasındaki "margin" alıcılar (yani borçlanarak altın kağıtları satın alanlar) bir anda pozisyonlarını altın satarak kapatmak zorunda kaldılar. Bu da piyasada çığ etkisine yol açtı." dedi.
Altının düşüşü ile büyük yatırım fonlarından Paulson & Co. ciddi manada zarara uğradığını aktaran Karataş, son birkaç senedir altın stoklarını artıran merkez bankalarının da bundan zarar görüdüğünü vurguladı.
Evlenme hazırlığı içinde olanlar için altındaki düşüşün ‘müjde’ olacak kadar değerli olduğunu belirten Karataş, "Reel ekonomiye gelince, altındaki bu şok düşüşün somut ne artısı var ne de zararı. Piyasadaki hareketlenmelere gelince reel ekonomiyi asıl etkileyebilecek olan unsur, altının düşüşünü tetikleyen küresel faiz oranlarının muhtemel yükselişi olacaktır." dedi.
