Gördüğümüz, duyduğumuza göre Kuyumcukent'de her şey para

1985 yılında sektöre ilk adımını atan, Taç Zincir Kuyumculuk firması ortaklarından Şabo Boyacı "Habergold.com"a yapmış olduğu açıklamada; "Küçük bir atölye olarak başlamıştık. Daha sonra, gelişen piyasa şartları ile, bugün bir showroom'u Kuyumcukent'de, satış yeri olan ve fabrikası olan bir firma haline geldik. Şu anda hem kapalı çarşıda, hem de Kuyumcukent olarak iki yerde faaliyet göstermekteyiz. Son açtığımız mağaza daha çok yarı mamul ürün ihtiyaçlarını karşılamak için açtık. Bildiğiniz gibi, Kuyumcukent'de bir çok atölye var ve bunlar yarı mamule ihtiyaç duymaktadırlar. Çarşıya gelip gitmeleri zor olduğu için, onlara direkt olarak oradan hizmet etmeyi düşündük. Şu anda yeni olduğumuz için, iş akışı pek hızlı değil ama, ileriki aşamalarda daha iyi olacağına inanıyorum"dedi.

1985 yılında sektöre ilk adımını atan, Taç Zincir Kuyumculuk firması ortaklarından Şabo Boyacı "Habergold.com”a yapmış olduğu açıklamada; "Küçük bir atölye olarak başlamıştık. Daha sonra, gelişen piyasa şartları ile, bugün bir showroom’u Kuyumcukent’de, satış yeri olan ve fabrikası olan bir firma haline geldik. Şu anda hem kapalı çarşıda, hem de Kuyumcukent olarak iki yerde faaliyet göstermekteyiz. Son açtığımız mağaza daha çok yarı mamul ürün ihtiyaçlarını karşılamak için açtık. Bildiğiniz gibi, Kuyumcukent’de bir çok atölye var ve bunlar yarı mamule ihtiyaç duymaktadırlar. Çarşıya gelip gitmeleri zor olduğu için, onlara direkt olarak oradan hizmet etmeyi düşündük. Şu anda yeni olduğumuz için, iş akışı pek hızlı değil ama, ileriki aşamalarda daha iyi olacağına inanıyorum”dedi.

Öteyandan, Kapalı Çarşı ve Kuyumcukent arasında ne gibi farklılıkların olduğunu söyleyen Boyacı, konuşmasına şöyle devem etti ; "Kapalı Çarşı Kuyumculuk sektörünün merkezi ve can damarı aynı zamanda, onlarca yüzlerce yıl altın sektörü burada hayat bulmuş, can bulmuş, tabi bütün insanlar burayı daha çok biliyorlar, gelen insanlar genelde altın piyasasına gitmek istediklerinde buraya gidiyorlar.

Kuyumcukent daha yeni bir yer olduğu için pek bilinmiyor daha çok orada atölyeciler yer alıyor. Bütün atölyeleri oraya koymak için hazırlanmış bir proje, tabi yavaş yavaş orası da dolacaktır ama şu anda, üretim yeri gibi durmaktadır. Şu ana kadar altın merkezi olamadı.

Elbette böyle olmasının bazı nedenleri var. Bunlar Kuyumcukent’in iyi bir tanıtımının olmaması, iki üç dilde bir internet sitesinin olmaması ve doğru dürüst danışmanların olmaması… Halbuki bir sürü bloklar var ama onların bir türlü tanıtımlarının olmaması büyük bir eksiklik.. Böyle bir eksikliğin olması, tabi insanlar orayı bilmiyor. Böyle bir tanıtım yapılırsa orayı hem içerden hem de yurt dışından pek çok insan orayı bilecek… Belki de orası kapalı çarşı gibi hareketli bir yer olmaya gidecektir. Tabi bunun için, tanıtım çok önemli bir şey… Acilen en az dört dilde,Türkçe, İngilizce, Arapça, Rusça olmak üzere tanıtım yapan bir internet sitesinin olması lazım.

Mesela, kapalı çarşıdakiler oraya gitmiyor. Neden? Çünkü kapalı çarşıya uzak bir bölge, şuradan, Kapalı Çarşıdan yarım saatte bir servisler kalkıyor, insanlar da bunu bilmiyorlar. İnsanlar oraya pek gitmek istemiyorlar. Aynı zamanda bir de trafik sorunu var ki, bir buçuk saatte ulaşıyorlar oraya. Tüm bunlar, bu çağda dönüşü de sayarsak üç saat gibi bir zamanın yollarda geçmesi, meslek için kolay bir şey değil, zor bir şey… O yüzden böyle dezavantajlar var” diyen Şabo Boyacı, son olarak sözlerini şöyle bitirdi; " Umarım bu toplu ulaşım olarak Belediyenin böyle bir çalışması var mı yok mu bilmiyorum. İstanbul gibi bir yerde hala bir buçuk saatte uylaşım zaman alıyorsa burada bir sorun var demektir. Acilen, Kuyumcukent yönetimi bu probleme el atması gerekiyor. Bu şekil de proje hazırlayıp belediye ile görüşmesi lazım, ulaşım araçlarını oradan geçecek şekilde dizayn etmeleri lazım.

Ayrıca diğer bir konu, servisler paralı, oto park paralı, hem bize hem de gelen müşteriye paralı ki, o müşteri neden oraya gelsin. Her şeye para gözüyle bakılmamalı, bu mantık değiştirilmeli.. Eğer orasının işleyen bir yer haline gelmesi, ilgi çeken bir yer haline gelinmesi isteniyorsa bu para mantığı ile bakılmaması gerekmektedir. Kapitalist bir mantıkla bakılmaması gerekiyor oraya.. Gördüğümüze göre, duyduğumuza göre orada her şey para… Birde para var, her şey var. Ama işi daima ehline vermek lazım diye düşünüyorum”dedi