Kapalıçarşıda Osmanlı Esintisi: Kaftan Tekstil

Evliliğe ilk adımın ilk basamağı olan ve geleneklerimize uygun vazgeçilmez kıyafetler, kaftanlar kına geceleri Kaftan Tekstil ile artık daha şık ve daha özel.


Evliliğe ilk adımın ilk basamağı olan ve geleneklerimize uygun vazgeçilmez kıyafetler, kaftanlar kına geceleri Kaftan Tekstil ile artık daha şık ve daha özel.

İster evinizde ister özel bir mekanda veya Türk hamamında unutulmaz bir kına gecesi düşünürseniz Tüm aksesuarları ile birlikte kiralık veya satılık seçeneği sunmakta. Üstelik kostümlerin yanında darbukalar defler ve şakira kemerleri verilmektedir. Kapalıçarşıda Kına geceleri için gelin ve nedimeler için gelinin arkadaşlarına özel fiyatlarla yardımcı olmaktadır. En ünlüsünden en sadesine kadar herkes bu geleneği yaşatmakdadır ve Haber gold okuyucularına kına gecesinin özelliğine değindi. Kınanın evlenecek çiftleri nazardan ve kötülüklerden koruyacağına inanılır.

Kınada gelin adayını ağlatmak için söylenen türküler ve bunların dışında "Yüksek yüksek tepeler” gelmektedir. Kına gecesinde toplanan kadınlar bir süre elendikten sonra başına kırmızı pullu al duvak örtü örtülür daha önceden suyla yoğrulmuş olan kına ve etrafında mumlar, kız arkadaşları veya damadın akrabalarından birkaç kişi tarafından kınayı tepsi içerisinde ortaya getirirler bunun bereket getireceğine inanılır. Daha sonra gelin bir yastığa oturtulur getirilen kına gelinin eline yakılırken kayınvalidesi avucunun ortasına bir altın koyar. Gelin avucundaki bu altını uğur ve bereket için saklar parmak uçlarına ve ayak baş parmaklarına kına yakılır acıklı türküler söylenerek gelini ağlatmaya çalışırlar. Arkadaşlarıda kısmetleri açık olsun diye kendi ellerine kına yakarlar…

Haber gold ekibi olarak Yüksek yüksek tepelere şarkısını hikayesini sorduk ve Erhan ÖZLER hikayeyi kısaca anlattı.

 

Çok eski bir söylentiye göre Malkara köylerinden birinde Zeynep adında çok güzel bir kız vardr. Onun güzelliği dillere destandır .

 

Günün birinde , Zeynep´in köyünde büyük bir düğün olur.

Bu düğüne çevre köy ve kasabalardan insanlar cağrılır.oyunlar eğlenceler yapılır.

Gösterilerin en önemliside at yarışlarıdır .

Bu düğüne ,üc gün üc gece yol teperek gelen Ali adında bir genç iyi bir at yarışçısıdır.

Bu gencin gözü bir ara Zeynep´ e ilişir ..Yüreğinde sıcak nehirler dolaşmaya başlayan Ali köyüne döndüğünde durumu babasına açar, aldığı olumlu cevap karşısında aile büyükleri ile Zeynep´i istemeye gelirler.

 

Kız babası-anası kızlarını uzak yere vermek istemeselerde kısa zamanda düğünleri olur..

Zeynep gelin olduktan sonra yedi sene ailesini kardeşlerini ve köyünü göremez ...

Tüm yalvarmaları boşa giden Zeynep´in yüreğindeki hasret günden güne büyüyerek dayanılmaz bir hal alır.

Zeynep artık teselliyi Türkülerde bulur .Ezgiler yakmaya başlar .Kına gecelerinde ve düğünlerde söylediği türkülerle gelinleri kızları büyüler..

 

Zeynep´in evi köyün en yüksek tepesindedir ,türkülerini oradan söyler..

Kocası Zeynep´in hasretine aldırış etmez sevgisi çoktan bitmiş itip kakmalar başlamıştır ..

Zeynep kocasının bu tutumundan yataklara düıer ...Sonunda köy halkı Zeynep´in anne ve babasının gelmesine karar verir, kocasının da baska çaresi kalmamıştır ..

Uzun yolculuktan sonra Zeynep´in anne ve babası gelirler ..Zeynep son nefesinde yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar türküsünü anasına babasına mırıldanır .Çevresindeki tüm insanlar duygulanıp göz yaşı dökerler .

Hasretini biraz olsun gideren Zeynep için çok geç kalınmıştır .

O bir daha yataktan kalkamaz.

Türküsü de o günden bu güne söylenip durur.

 

 

************************

 

YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE

 

Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar

Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler

Annesinin bir tanesini hor görmesinler

******************

Uçan da kuşlara malum olsun

Ben annemi özledim

Hem annemi hem babamı

Ben köyümü özledim

********************

Babamın bir atı olsa binse de gelse

Annemin yelkeni olsa uçsada gelse

Kardeşlerim yollarımı bilsede gelse