2019 yılının İhracatın Liderleri Ödüllendirildi

Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından geçtiğimiz yıllarda Mücevher Tasarım Yarışması Gala Gecesi’nde gerçekleştirilen, bu yıl ise pandemi dolayısıyla ertelenen İhracatın Liderleri Ödül Töreni, 15 Eylül, Salı günü Türkiye İhracatçılar Meclisi Dış Ticaret Kompleksi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Törene T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, videokonferans yoluyla katılırken Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile ödüle layık görülen firmalar, törende hazır bulundu.

"Baştan sona tasarım ve katma değer içeren sektörümüze, özel bir ehemmiyet gösteriyor, mücevheri kilogram başı ihracat değerimizin artması noktasında lokomotif sektör olarak görüyoruz” diyerek sözlerine başlayan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, şunları dile getirdi:

"Bugün dünyanın dört bir köşesinde, Türk Mücevherinin yüksek kaliteyle anılmasını sektördeki 6 bin üretici firma 35 bini aşkın mağaza ve 250 bin çalışan, özenli çalışmalarıyla sağlıyor. Onlar sayesinde Küresel ticaretin bu denli durgun olduğu bir dönemde ülkemiz, ihracatta başarılı seyrini sürdürüyor. Sektörümüzün rakamlarına baktığımızda 2019 yılında mücevherin toplam 94 milyar dolarlık talebe konu olduğunu görüyoruz. Sektördeki en önemli alıcılar 16,5 milyar dolar ithalatla İsviçre, 14,4 Milyar dolar ithalatla Birleşik Arap Emirlikleri ve 13,6 Milyar dolar ithalatla Hong Kong olarak öne çıkıyor. Geçen sene 154 ülkede boy gösteren mücevher ihracatımız, 2020 yılının 8 ayında küresel ticaretteki tüm zorlu koşullara rağmen 2,1 milyar dolara ulaştı. Mücevher ihracatımızda önceki yılın aynı dönemine göre önemli artış gerçekleştirdiğimiz ülkeler arasında yüzde 700’lük artışla Mısır, yüzde 375’lik artışla Malezya, yüzde 87’lik artışla Hollanda ve yüzde 71’lik artışla Belçika geliyor. En çok ihracat gerçekleştirdiği ilk üç ülkeye, toplam ihracatının yarısını gerçekleştirdiğini görüyoruz. Dolayısıyla mücevher sektöründe pazar çeşitlendirmesinin sağlanması, pazarlarımızda yaşanabilecek gelişmelerden sektör ihracatının olumsuz etkilenmemesi için büyük bir öneme sahip. Bu vesileyle ülke ekonomisine katma değer sağlayarak ödül almaya hak kazanan firmalarımızı gönülden kutluyorum.”

"Meslek hayatımda Türk mücevher sektörünün küçük atölyelerden, büyük fabrikalara, kuyumcu dükkânlarından mağaza zincirlerine uzanan yolculuğunu izledim. Sektörün bugün için aktif 2 bin üyesiyle dünyanın önde gelen ihracatçılar ligine yükselişini gördüm. İstanbul Jewellery Show’un otel lobilerinden dünyanın ve bölgenin en prestijli mücevher fuarı haline gelişine şahit oldum. Sektör olarak çok büyük ekonomik krizler, bunalımlar, kur dalgalanmaları, arz – talep dengesinde daralmalar yaşadık ama hepsinden büyüyerek çıktık. Ancak sektörümüzü bu yıl olduğu kadar hiç bu kadar zora girdiğini, fabrikalarımızın 6-7 ay kapalı olduğunu görmedim” diyerek başlayan Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, şu hususlara değindi:

"Mücevher sektörü, küresel araştırmalarda da belirtildiği üzere pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Geçen sene TİM verilerine göre 4,1 milyar dolar, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında da 3,1 milyar dolar olmak üzer toplam 7,2 milyar dolar ihracata imza attık. Buna ek olarak turistik satışlarla da 4,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Ancak Mart ayı ile birlikte küresel salgın, belirsizlik ve yükselen altın fiyatları, tüketicilerin lüks tüketim alışkanlıklarından vazgeçmelerine sebep oldu. Pandemiden sonra ülkemizde mücevher ihracatı ve mücevher üretimi Nisan ve Mayıs aylarında durma noktasına geldi. Geçen 8 ayda yüzde 21’lik bir düşüşle ihracatımız, 2,1 milyar dolar seviyesinde… Bu yıl altın takı ve külçe altın ihracatımızı yüzde 21 düşmüş olsa da artan altın fiyatlarına karşın kilogram bazındaki düşüş yüzde 60 seviyesinde… Dolayısıyla sektörümüzde rakamlarında işlerin iyi gidip gitmediğine bakmak istiyorsak altından mamul kuyumcu eşyası rakamları dikkate alınmalı. Geçen senenin 8 ayına göre bu yıl, altından mamul kuyumcu eşyası ihracatı yüzde 70 oranında düşüş yaşadı. Has altından değil, işçilikten kazanan bir sektörde külçe altın ihracatının artması 6 bin üreticimize hiçbir faydası yok. Dolayısıyla Mart ayından beri fabrikaların yüzde 70’inin kapalı olması ve fuar iptalleri ile sektör olarak hemen hemen bu yılı kapattık diyebiliriz.”

Türk mücevher sektörünün iç piyasa, turizm ve ihracat olarak üç bölümden olan 20 milyar dolarlık bir ekonomi olduğunun altını çizen Mustafa Kamar, bu senaryoda yurt içindeki külçe altın hareketlerinin bulunmadığını, mevcut ekonomik konjonktürün devam etmesi durumunda 250 bin kişiye istihdam sağlayan sektörün bir daha düştüğü yerden kalkamayacağını belirtti.

Kamar; "Geçmiş tecrübelerimizi ve üretimden gelen gücümüzü düşünürsek umudumuzu hiç kaybetmiyoruz. Ancak rasyonel adımlar atılır, sektöre özgü teşvikler geliştirilir, mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılır, hatta ve hatta mevzuatlarda olmayan yeni düzenlemeler getirilip bize kulak verilirse bu krizden daha da güçlenmiş olarak çıkarız. Hep söylediğimiz gibi, mücevher sektörü stratejik bir sektördür ve Türkiye ekonomisi için yeni bir oyun planıdır” dedi.

Mustafa Kamar, sektörü ayağa kaldıracak çözüm önerilerine ilişki olarak şunları söyledi: "Geçtiğimiz 5 yılda toplam ihracatımızın yüzde 44’ü, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edilen ve standart dışı işlenmemiş altın ile imal edilen ürünlerden oluştu. DİR, derenin taşı ile derenin kuşunu vurmak gibidir. Müşterinin altınını işçiliğimizle birleştirip müşteriye geri göndeririz. DİR, diğer ülkelerle yaptığımız bütün ticari toplantılarda en öncelikli konu olmalı. Hayati ve stratejik bir öneme sahip, aslında bir paradigma olan 5 Kilogram Altın Serbestliği konusundaki yeni düzenleme, yapılan değişiklikle neredeyse hiç çalışmıyor. Bu konu, Türkiye ekonomisi için büyük bir açılım olarak görülmeli. İhracatını 35 bin beyannameyle ve yolcu uçaklarıyla yapan, müşteriye beraberinde taşıdığı örnek ürünlerle giden, DİR rejimi kapsamında getirdiği altınları yolcu uçaklarıyla taşıyan bir sektörüz. Dolayısıyla bu konuda da verilen uğraşlara rağmen bir çözüm bekliyoruz.”

Kuyumcukent’te taş kesim atölyesi kurduk. Yabancı ustalarla gençlerimize taş kesimi öğretmeye başladık. Bu atölyemize destek arıyoruz. Eğer bu hayalimiz gerçekleşirse binlerce gencimize yeni bir iş kapısı açılacak. Ar – Ge, Inovasyon ve katma değerli üretim bağlamında attığımız bu adımın ithal girdilerini azaltılarak birim başına ihracat karlarımızı artıracağına inanıyoruz. Taş kesim atölyelerini Anadolu’daki seçilmiş köylere taşımak ve buradaki kızlarımıza bu işi öğretip taş kesim köyleri kurmayı hedefliyoruz. Yaklaşık 3 aydır Mücevher Portalı ve Sanal Fuar için hazırlık yapıyoruz. Ekim ayı sonu gibi ortaya çıkaracağımız portal ve sanal fuarın dünyada bir örnek olacağı inancıyla hatta bunu bile ihraç etmeyi düşünerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Tanıtım Grubu ile mücevher Türkiye’den alınır algısını oluşturarak kişi başı turist harcamasını mücevher satışlarıyla artıracak, bir proje hazırlıyoruz.”

Bu yıl "Altından Mamul Mücevherat” , "Pırlantalı Mücevherat” , "Gümüşten Mamul Mücevherat” ve "Bijuteri” olmak kaydıyla 4 farklı kategoride ödül dağıtıldı.

"Altından Mamul Mücevherat” kategorisinde Ahlatçı Kuyumculuk birinci olurken Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, Ahlatçı Kuyumculuk adına ödülü Ahmet Ahlatçı’ya takdim etti. Bu grupta Arpaş ikinci ve Jival (Gessart) de üçüncü oldu.

"Pırlantalı Mücevherat” kategorisinde birinciliği Storks kazanırken Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, Storks adına ödülü Ayhan Güner’e takdim etti. Bu grupta ikinciliği Zen Diamond, üçüncülüğü de AC Kuyumculuk (Storks) ise kazandı.

"Gümüşten Mamul Mücevherat” kategorisinde ise MyPat Silver birinci olurken Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Özcan, MyPat Silver adına ödülü Ferhat Onur, Nurettin Onur ve Şehmuz Onur’a takdim etti. Bu grupta İpekyolu Kıymetli Taşlar ve Kuyumculuk ikinci, Hazorfim Dış Ticaret de üçüncü oldu.

"Bijuteri” kategorisinde de birinciliği Antik İstanbul Gümüş kazanırken Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhan Hoşgör, Antik İstanbul Gümüş adına ödülü İrfan Atabey’e takdim etti. Bu grupta ikinciliği Khan Mücevher, üçüncülüğü de Copper Reflections (TBS Hediyelik Eşya) kazandı.