Türkçe
English
العربية
Français
русский
Spanish
Deutsch
Feyzullah Aydoğan'ın Analizi
Altın üzerinden spekülasyonlar devam ediyor...
Dünyaca ünlü yatırımcıların altın üzerinden yaptıkları açıklamalar bitmek bilmiyor. 2008 yılında ABD’de çıkan bankacılık krizinin ardından altının yükselişi hızlanırken, krizlere karşı güvenli liman oluşu bir kez daha teyit edilmiş oldu.O dönemde ünlü yatırımcıların ‘altının onsu 2.500 dolara çıkacak’ açıklamaları izlenirken küçük yatırımcıların bunu dikkate alarak altın aldıkları ve ya bankalar üzerinden Türkiye’de yaklaşık 10 milyar liralık altın hesabı açtıkları görüldü. Bir ürün sonsuza kadar yükselemeyeceğine göre bu artış hız kesti ve altın fonlarını yönetenler altın satışı yaparak altının bir miktar gerilemesine neden oldu.Avrupa’daki borç krizi devam ederken, G.Kıbrıs’taki bankaların rezerv para krizi ile ilelebet sürdürülemez olan Borca Dayalı Para Sisteminin yakın gelecekte getireceği farklı sıkıntılar karşısında altın yine krizlere karşı korunma aracı olmaya devam edecektir. Ancak elinde fiziki olarak bulunduranlar için geçerli olacaktır. Çünkü bankalar üzerinden açılan sanal hesapların akıbetleri G.Kıbrıs’taki paraların yüzde 40’nın eridiği gibi erime ihtimali her zaman mevcut olduğu unutulmamalıdır.ABD’nin her ay karşılıksız olarak 85 milyar dolar para basması ile gelişmekte olan ülke borsaları suni artış gösterdiği, rahatladığı son yıllarda gözleniyor.Bu hisse senedi artışları karşısında ise altın ikinci planda kaldı. Bu durum mutlaka bir gün değişecektir. Ayrıca diğer Merkez Bankaları karşılıksız para basmaya devam ettikleri sürece altın şimdiki denildiği kadar değer kaybetmesi beklenmemelidir.Altının dış piyasadaki değeri (ons=31.1 gr) dolarla işlem görürüyor, iç piyasadaki değeri belirlenirken dolar/tl nin durumu da dikkate alınmalıdır. Doların düşüş ve ya çıkışı altına da yansımaktadır. Yılın ilk yarısına kadar altın bir miktar daha değer kaybedebilir. Ons, 1500 doların altını görebilir, gr/tl 87 lira olma ihtimali her zaman mevcut. Ancak yılın ikinci yarısında ise küresel risklerin giderek arttığı bir dönemde Merkez Bankalarının altın rezervlerini güçlendirmesi halinde ve uzak doğuda Hindistan, Çin gibi ülkelerin altına olan ilgileri devam edeceğinden altın için iyimser olmak gerekir.
