Aralıksız olarak 1986 yılından buyana
organize edilen İstanbul Jewellery Show; hızla Uluslararası fuarlar arasında
üst sıralardaki yerini alırken, İstanbul Ticaret Odası Kuyumcular Komite
Başkanı Erhan Hoşlanlı’da sektörün çok önemli organizasyonunun çok daha iyi
noktalara gelmesi için yapılması gereken birkaç önemli hususa değindi. İstanbul
Jewellery Show’un sektörün gelişimiyle paralel olarak özellikle son yıllarda
çok önemli bir ilerleme kaydettiğini belirten Başkan Erhan Hoşhanlı,
"Uluslararası takı ve mücevher fuarları arasında benim gözümde ilk üçte olan
İstanbul Jewellery Show, daha önceki yıllarda bu başarıyı elde edebilirdi.
Firmalarımızın özellikle kendi isimleriyle Dünya arenasında boy göstermesi ve
bu paralelde ticari gelişim ortaya koymalarıyla birlikte fuarımızda aynı
zamanlamayla ivme kazandı” dedi. Ulusal markalaşma
yaratmak için daha fazla çaba sarfetmenin önemine dikkat çeken Hoşhanlı; henüz
MadeInItaly gibi MadeInTurkey, kuyum sektöründe çok kuvvetli bir algı
oluşturmadığını fakat bu konuda zaman içinde önemli adımlar atıldığını
vurgulayarak, "Ülkemizde düzenlenen fuarımız, markalarımızın global piyasadaki
etkinliğiyle birlikte gelişecektir. Bugün itibariyle yıl içinde iki fuar
düzenlenmesini ülkemiz ve İstanbul için lüks görmüyorum. Sadece iki fuarın
düzenlenirken zamanlamasının çok iyi gerçekleşmesi gerektiğini ve uluslararası
benzer fuarlar ile zamanının çok yakın olmamasının önemine dikkat çekmek
isterim” diye konuştu.
Yıllardır
CNR Fuarcılık Merkezinde düzenlenen takı fuarının, ne yazık ki birçok teknik ve
fiziki sıkıntılar içinde kaldığını, İstanbul Ticaret Odasına büyük oranda ait
olan bu merkezin, uzun dönemli kiralayan firmanın sorumluluğunda olduğunu kaydeden Başkan Hoşhanlı sözlerini şöyle sürdürdü:"Gerek fuarı
düzenleyen Rotaforte, gerek İstanbul Ticaret Odası bu konuyla ilgili kiralayan
firmaya daha çok baskı yapmalı ve ısrarcı olmalı. Bu kıymetli merkeze bir
alternatif aramak yerine, gereken bakımlarının gerçekleştirerek, günün çağına
uygun fiziki şartları oluşturmak daha kolay olacaktır. Bunun için gerekirse üst
düzey siyasilerimizin de müdahil olması gerekebilir.Mekanı güzel olmayan bir
yerde ne kadar güzellikler sunarsanız sunun arzu ettiğiniz etkiyi elde
edemeyeceksiniz. İstanbul Jewellery Show’un daha hızlı gelişmesi için özellikle
yabancı katılımcıların ve İstanbul dışından gelen farklı illerimizdeki
üreticilerin fuara daha çok sayıda dahil olması sağlanmalıdır. Gerekirse bu
konuda pozitif ayrımcılık bile söz konusu olabilir. Yabancı katılımcıların
sayısının artması, fuarın uluslararası kimliğini güçlendirecek. Farklı
illerimizden üreticilerin gelmesi de, Türk kuyumculuğunun zenginliğini ve
kültürel mozaiğini daha çok ortaya çıkaracaktır. Tüm bunların yanında
fuarlarımızın özellikle yurtdışında çok daha iyi tanıtımının yapılması
gerektiğine ve katılan firmalarımızın da eksiksiz bir hazırlık yapmalarının
önemine inanıyorum.”
