Ülkemizin en
değerli ve en çok katma değer sağlayan, aynı zamanda ihracat rakamlarıyla
gerçekten gizli kahraman olarak çok önemli başarılara imza atan siz değerli
kuyum camiasının fertlerine, bundan sonra bu satırlar vasıtasıyla seslenme
şansı elde edeceğim. Bana bu fırsatı tanıyan, sektörümüzün kıymetli haber
portalı www.habergold.com ‘a ve yöneticilerine teşekkürlerimi sunarım.
Ben Savaş Aytunca. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum ve çok uzun yıllar kuyum sektöründe birbirinden değerli markalarda görev aldım. 1998 yılında Goldaş Kuyumculuğun Halkla İlişkiler Departmanının kapısını açtım ve o dönemde sektörde sanırım ya ikinci ya üçüncü halkla ilişkiler uzmanıydım. Kuyum camiası markalaşmanın önemini ve markasına yükleyeceği misyonla daha hızlı yol almayı biraz geç keşfetti. Goldaş’ta birbirinden güzel çalışmalara imza attıktan sonra ardından Atasay Kuyumculuk ve Axis Ofis Mobilyaları markalarında sırasıyla çalıştım. Yine Sezgin Grup bünyesinde yer alan SoChic gümüş mücevher mağazalar zincirinde markayı sıfırdan alarak, kamuoyunda yakından tanınan bir pozisyona getirmek için çok değerli çabalarda bulundum. Son olarak; sağlık sektöründe Esteworld Estetik Plastik Cerrahi Hastanesinde Halkla İlişkiler Uzmanı olarak görev aldım.
Yaklaşık 7 aydır kuyum sektöründe bir ilke imza atarak, 30’a yakın markanın iletişim danışmanlığını organize ediyor ve bu kıymetli markaların sektörün kıymetli dergilerinde etkin haberlerinin yayınlanmasını ve Türkiye genelindeki binlerce kuyumcunun dikkatini çekmesi için mücadele veriyorum. Sizin de tahmin ediyorum gözünüzden kaçmıyordur. Uzun bir dönem sektör dergilerinde; sadece belli başlı, son tüketicinin yakından tanıdığı iki elin parmağını geçmeyen sayıda markanın haberleri yer buluyordu. Şimdi çok değerli üreticiler, altın rafineri firmaları ve bazı saat markaları profesyonelce hazırlanan titiz haberler eşliğinde kuyumcunun hafızasında daha çok yer elde ediyorlar. Her zaman söylediğim gibi sektörün kıymetli dergilerinde, haber portallarında reklam vererek markanınızın takım elbiseli duruşunu sergileyebilirsiniz. Bir de bu güzel reklam çalışmalarını, etkin haberlerle destekleyerek aynı zamanda iş önlüğü giymiş bir halde markanızın çalışmalarını kuyumculara çok daha dikkat çekici bir şekilde aktarabilirsiniz.
Bugün ileri teknoloji eşliğinde birçok firma yüksek standartlarda hemen hemen birbirlerine çok yakın kalitede üretim yapabiliyorlar. Artık hedef kitlelerinin gözünde bir adım daha farklı olan, dikkat çekmeyi başaran markalar satışlarda önde oluyorlar. Sizlere 2013 yılı itibariyle reklamın ve halkla ilişkiler çalışmalarının önemini anlatacak değilim. Ne mutlu ki; günümüzde artık son tüketiciyle hiç karşılaşmayan üreticiler dahi kendi markalarını ön plana çıkaracak tanıtım faaliyetlerini önemsiyor ve bu bilinçle müşteri kitlesini oluşturan kuyumculara markalarının ruhunu anlatarak satış stratejileri gerçekleştiriyorlar.
Ben çalışmalarımda şunu net bir şekilde görüyorum. Firmanın içinde belli bir süre sonra "İç körlük” dediğimiz bir hadise gelişiyor. Bu durumu şöyle açıklayabilirim: "markanın esasında çok değerli, önemli ve haber değeri taşıyan bir çalışmasının firma içinde çok rutin ve sıradan bir şekilde görünüp dışarıyla paylaşılmaması.” Daha da somutlaştırmam gerekirse bir örnek vereyim. Danışmanlığını yaptığım firmalardan biri olan Besay Kuyumculuğun altın emzik ürününün 30 farklı ülkeye pazarlanması. Bu bilgi firma için olağan, ama benim için habersel değeri yüksek olan bir durum. Yine bir başka hizmet verdiğim Riva Gold’un, şarnel takı grubunda bu grubun duayeni kabul edilen İtalyanlara ürün satıyor olması da bir nevi tereciye tere satmak gibi nitelendirilebilir. Bu da tabi ki çok değerli bir haberdir. Kısacası birbirinden kıymetli üreticilerimizin o kadar çok söyleyeceği ve anlatacağı zengin konular var ki.. Yeter ki bu konuları düzgün bir anlatım diliyle hedef kitlenizle doğru mecralar vasıtasıyla buluşturmanız.. İşte ben; sizin içinizdeki zenginliği, farklılığı, işinize duyduğunuz saygıyı alıyor ve bunları çok güzel bir halde altın tepsi eşliğinde kitlenize sunuyorum.
Bu ilk yazımda iletişim çalışmalarının çerçevesini, nasıl yaptığımın ve firmaya neler kazandıracağının genel hatlarını anlatmış oldum. Bundan sonra ki yazılarda daha spesifik konular oluşturmaya ve bu konuların detayları üzerinde durmaya çalışacağım. Bu yazımızı; bir tanışma yazısı olarak kabul edelim…Bir sonraki yazımızda tekrar görüşünceye kadar, sağlık içinde kalmanız temennisiyle….
Ben Savaş Aytunca. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum ve çok uzun yıllar kuyum sektöründe birbirinden değerli markalarda görev aldım. 1998 yılında Goldaş Kuyumculuğun Halkla İlişkiler Departmanının kapısını açtım ve o dönemde sektörde sanırım ya ikinci ya üçüncü halkla ilişkiler uzmanıydım. Kuyum camiası markalaşmanın önemini ve markasına yükleyeceği misyonla daha hızlı yol almayı biraz geç keşfetti. Goldaş’ta birbirinden güzel çalışmalara imza attıktan sonra ardından Atasay Kuyumculuk ve Axis Ofis Mobilyaları markalarında sırasıyla çalıştım. Yine Sezgin Grup bünyesinde yer alan SoChic gümüş mücevher mağazalar zincirinde markayı sıfırdan alarak, kamuoyunda yakından tanınan bir pozisyona getirmek için çok değerli çabalarda bulundum. Son olarak; sağlık sektöründe Esteworld Estetik Plastik Cerrahi Hastanesinde Halkla İlişkiler Uzmanı olarak görev aldım.
Yaklaşık 7 aydır kuyum sektöründe bir ilke imza atarak, 30’a yakın markanın iletişim danışmanlığını organize ediyor ve bu kıymetli markaların sektörün kıymetli dergilerinde etkin haberlerinin yayınlanmasını ve Türkiye genelindeki binlerce kuyumcunun dikkatini çekmesi için mücadele veriyorum. Sizin de tahmin ediyorum gözünüzden kaçmıyordur. Uzun bir dönem sektör dergilerinde; sadece belli başlı, son tüketicinin yakından tanıdığı iki elin parmağını geçmeyen sayıda markanın haberleri yer buluyordu. Şimdi çok değerli üreticiler, altın rafineri firmaları ve bazı saat markaları profesyonelce hazırlanan titiz haberler eşliğinde kuyumcunun hafızasında daha çok yer elde ediyorlar. Her zaman söylediğim gibi sektörün kıymetli dergilerinde, haber portallarında reklam vererek markanınızın takım elbiseli duruşunu sergileyebilirsiniz. Bir de bu güzel reklam çalışmalarını, etkin haberlerle destekleyerek aynı zamanda iş önlüğü giymiş bir halde markanızın çalışmalarını kuyumculara çok daha dikkat çekici bir şekilde aktarabilirsiniz.
Bugün ileri teknoloji eşliğinde birçok firma yüksek standartlarda hemen hemen birbirlerine çok yakın kalitede üretim yapabiliyorlar. Artık hedef kitlelerinin gözünde bir adım daha farklı olan, dikkat çekmeyi başaran markalar satışlarda önde oluyorlar. Sizlere 2013 yılı itibariyle reklamın ve halkla ilişkiler çalışmalarının önemini anlatacak değilim. Ne mutlu ki; günümüzde artık son tüketiciyle hiç karşılaşmayan üreticiler dahi kendi markalarını ön plana çıkaracak tanıtım faaliyetlerini önemsiyor ve bu bilinçle müşteri kitlesini oluşturan kuyumculara markalarının ruhunu anlatarak satış stratejileri gerçekleştiriyorlar.
Ben çalışmalarımda şunu net bir şekilde görüyorum. Firmanın içinde belli bir süre sonra "İç körlük” dediğimiz bir hadise gelişiyor. Bu durumu şöyle açıklayabilirim: "markanın esasında çok değerli, önemli ve haber değeri taşıyan bir çalışmasının firma içinde çok rutin ve sıradan bir şekilde görünüp dışarıyla paylaşılmaması.” Daha da somutlaştırmam gerekirse bir örnek vereyim. Danışmanlığını yaptığım firmalardan biri olan Besay Kuyumculuğun altın emzik ürününün 30 farklı ülkeye pazarlanması. Bu bilgi firma için olağan, ama benim için habersel değeri yüksek olan bir durum. Yine bir başka hizmet verdiğim Riva Gold’un, şarnel takı grubunda bu grubun duayeni kabul edilen İtalyanlara ürün satıyor olması da bir nevi tereciye tere satmak gibi nitelendirilebilir. Bu da tabi ki çok değerli bir haberdir. Kısacası birbirinden kıymetli üreticilerimizin o kadar çok söyleyeceği ve anlatacağı zengin konular var ki.. Yeter ki bu konuları düzgün bir anlatım diliyle hedef kitlenizle doğru mecralar vasıtasıyla buluşturmanız.. İşte ben; sizin içinizdeki zenginliği, farklılığı, işinize duyduğunuz saygıyı alıyor ve bunları çok güzel bir halde altın tepsi eşliğinde kitlenize sunuyorum.
Bu ilk yazımda iletişim çalışmalarının çerçevesini, nasıl yaptığımın ve firmaya neler kazandıracağının genel hatlarını anlatmış oldum. Bundan sonra ki yazılarda daha spesifik konular oluşturmaya ve bu konuların detayları üzerinde durmaya çalışacağım. Bu yazımızı; bir tanışma yazısı olarak kabul edelim…Bir sonraki yazımızda tekrar görüşünceye kadar, sağlık içinde kalmanız temennisiyle….