Çağrı Kuyumculuk yönetim kurulu başkanı Feyzullah Aydoğan'dan önemli uyarılar

Merkez Bankası, altın ithalatının azaltılması ve cari açığın düşürülmesi gayesiyle yastık altında bulunan vatandaşın birikimini ve her türlü kriz karşısında ve de zor günlerin teminatı olan altınlarını bankalar aracılığıyla ekonomiye kazandırma maksadıyla bankalardan zorunlu karşılık olarak kabul edeceklerinin duyurulmasıyla bankalar kendilerine yeni bir alan bulmuş oldular. Son düzenlemeyle Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından basılan 22 ayar cumhuriyet altın sikkeleriyle cumhuriyet ziynet altınlarının bankalarda alınıp satılabileceği belirtildi. Bu düzenleme ile bankaların da sarraf ve kuyumcular gibi cumhuriyet altınlarını banka şubelerinde alıp satabileceklerine izin verilmiş oldu.

Merkez Bankası, altın ithalatının azaltılması ve cari açığın düşürülmesi gayesiyle yastık altında bulunan vatandaşın birikimini ve her türlü kriz karşısında ve de zor günlerin teminatı olan altınlarını bankalar aracılığıyla ekonomiye kazandırma maksadıyla bankalardan zorunlu karşılık olarak kabul edeceklerinin duyurulmasıyla bankalar kendilerine yeni bir alan bulmuş oldular. Son düzenlemeyle Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından basılan 22 ayar cumhuriyet altın sikkeleriyle cumhuriyet ziynet altınlarının bankalarda alınıp satılabileceği belirtildi. Bu düzenleme ile bankaların da sarraf ve kuyumcular gibi cumhuriyet altınlarını banka şubelerinde alıp satabileceklerine izin verilmiş oldu.

Yastık altı da denilen vatandaşın tasarrufu olan altınların üç ay ila bir yıl arayla satılıp tekrar alındığı ve ya bir yakınına gönüllü olarak borç verildiği düşünüldüğünde ‘ekonomiye kazandırma’ teorisi boşa çıkmış oluyor. Çünkü zaten ekonominin içinde yerini almış ve sosyal yapının güçlenmesine de katkı yapmış olmaktadır. Bankalardan alınan kredi adı altındaki faizli borcun ekonomiyi ve sosyal yapıyı nasıl bozduğunu hem etrafımızda hem de istatistiklerde görmekteyiz.

Bankaların kuruluş amacı ve ekonomideki yeri dikkate alındığında bankaların, 22 ayar altın alım ve satımı yapmaya başlaması ile reel ekonomiye finans sağlama amacının dışına çıkıldığı aşikârdır. Küresel ekonomik sistem içerisinde sıcak parayla piyasaları etkileyen merkezlerin bankalar üzerinden yaptığı baskıların bir sonucunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

 Ülkemizdeki bankacılığın yabancıların eline geçtiğini, kârlılıklarını krizlere rağmen her yıl yüzde 20’nin üzerine çıkardıklarını Merkez Bankası ‘Para ve Banka İstatistikleri’ verilerinden anlaşılmaktadır. Bankaların talebi üzerine sarraflık yapma kararın alındığı BDDK tarafından ifade edildiğinin bilinmesi önemlidir. Çünkü bu talep ihtiyaçtan değil, bankalar üzerinden küresel egemen güçlerin doyumsuzluğunun açık bir örneği olarak ortaya çıkmıştır.

Kuyumculuk sektörü ülkemizde gelişimini sürdürürken dünya sıralamasında ikinci durumdan gerilemeye başladığını ve rakip ülkelerin bizim pazarları kapmaya başladığı bir dönemde üstüne birde bankaların altın alım ve satımına müsaade edilmesi ve hatta teşvik edilmesi 50 bin kuyumcu esnafının ekonomik daralma ile bozulan işlerinin üstüne bu kararla daha da gerilemesine sebep olacaktır. Bankaların sarraflık yapmalarının hem müşteri olan vatandaş açısından hem de bankalar açısından yanlış bir karar olduğu hesap edilememiştir. Bankalar her şubede kuyumdan anlayan bir eleman bulundurma mecburiyeti ile karşılaşırken, vatandaşında bir çeyrek alımı için banka kuyruğuna girmesi ve satım için gittiğinde ise alım-satım farkının kuyumcudan çok daha fazla olduğunu görmesi, ayrıca kuyumcudaki karşılıklı sıcak ilişkilerin bankalarda bulunamayışı olumsuz sonuçlar doğuracaktır.

Bu durumun Rekabet Kurulu’nca dikkate alınması ve Bankacılığın asli görevinin dışına çıkmaması sağlanmalıdır. Ülkemizde kuyumcular açısından doğrudan bir milyon insanımızı dolaylı olarak ta toplumu ilgilendirmesi neticesinde istihdama yönelik yanlış kararın ve haksız rekabetin önlenmesi, vatandaşın ve de Reel Ekonominin desteklenmesi açısından adil ve doğru bir karar olacaktır.