İhracat Pazarını Genişletme

Elinizde iyi bir üretim ve yeterli sermayeniz olabilir. Ürettiğiniz ürün gamınız da belli pazarlara hitap ediyor olabilir. Ancak bütün bu imkanlara sahip olmanıza rağmen, fırsatları doğru kullanmadığınız veya hedef pazarına dair olanaksızlıklarla karşılaştığınız takdirde başarıya ulaşmanız pek mümkün olmayacaktır. Hedef demişken, ona ulaşmak için planın var olması gerektiğinden bahsetmemiz gerekir. Bununla ilgili olarak bir işletme bir pazarlama planına sahip olmak istiyorsa şu sorulara cevap arıyor olmalıdır; • -Neredeyiz? • -Nereye varmak istiyoruz? • -Nasıl ulaşabiliriz? Bu sorular sizi hedeflediğiniz pazardaki müşterilere ulaşmanıza yardımcı birer araç olarak görülebilir. Nerede olduğunuzu bilmek, rakipleriniz karşısında pazardaki konumunuzu belirmenizden geçer. Elinizdeki imkanlar ve potansiyeller doğrultusunda şuanda bulunduğunuz konumu doğru analiz etmeniz, bir sonraki adım için mutlak gerekli bir adımdır. Çünkü varmak istediğiniz noktayı belirlerken çıkış noktanız burası olacaktır. Buna ek olarak, belli bir müşteri portföyüne sahip olabilirsiniz. Yıllardan beri süregelen kemikleşmiş bir Pazar veya müşteriyi elinizde tutuyor olabilirsiniz. Müşteriniz ile karşılıklı çıkar ilişkinizi sürdürmeye devam ettiğiniz sürece bu uzun yıllar bu şekilde devam edebilecektir. Ancak işletmelerin varmak istedikleri, hedefledikleri bir yerler mutlaka olmalıdır. Özellikle yoğun rekabetin yaşandığı günümüzde küresel pazarlara açılmak işletmenin yaşam seyri açısından elzem bir durumdur. Aksi takdirde küreselleşmenin dışında kalan işletmelerin, küresel pazarları görmezden gelmeleri bu işletmelerin ayakta kalmasını engelleyecektir. Bu bağlamda işletmeler her daim kendilerine yeni pazarlar bulmalı, buna dair hedefler belirlemelidir. Kilit sorulardan sonuncusu 'Nasıl ulaşabiliriz?' dir. Hani bir söz vardır ya, çocuklarımıza hep tavsiye niteliğinde söylediğimiz ' Gideceği limanı bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez' diye. Mevcut konumunu belirledikten sonra rotasını çizen işletmeler artık hedeflerine nasıl ulaşabileceklerine dair kafa yormaları gerekir. 'Nasıl ulaşabiliriz?' sorusunun kesin ve net bir cevabı yok. Bu hedeflediğiniz coğrafyaya, pazarlama stratejinize, işletmenize ve bunlar gibi farklılık arz eden değişkenlere bağlıdır. Ancak ben burada dikkat kesbedilmesi gereken bir noktaya temas etmek istiyorum. Belki de en kritik nokta. Eğer hedeflediğiniz pazarda, pazara giriş engeli ile karşılaşıyorsanız bu noktada eliniz kolunuz bağlanabilir. Mevcut pazarı size neredeyse zorunlu kılan ticari ortam ve yasaklar, sizin pazarı genişletmenize engel teşkil edebilecektir. Bu da sizin gelişmenize yani aslında doğrudan sektörün gelişmesine engel olabilecektir. 'Nasıl ulaşabiliriz?' sorusunun cevabını veremediğiniz takdirde sağlıklı bir pazarlama planından bahsetmemiz mümkün olmayacaktır. Umut ediyorum ki, yerli üreticimiz en uygun pazarlama planını uygulayarak doğrudan ticaret yapabileceği pazarları ve uygun ortamı en kısa zamanda bulurlar. Aksi halde zorunlu tercihler ticaretin sıkışmış olduğu pazarlarda rekabetin en keskin haliyle devamına neden olacaktır.

Elinizde iyi bir üretim ve yeterli sermayeniz olabilir. Ürettiğiniz ürün gamınız da belli pazarlara hitap ediyor olabilir. Ancak bütün bu imkanlara sahip olmanıza rağmen, fırsatları doğru kullanmadığınız veya hedef pazarına dair olanaksızlıklarla karşılaştığınız takdirde başarıya ulaşmanız pek mümkün olmayacaktır.

Hedef demişken, ona ulaşmak için planın var olması gerektiğinden bahsetmemiz gerekir. Bununla ilgili olarak bir işletme bir pazarlama planına sahip olmak istiyorsa şu sorulara cevap arıyor olmalıdır;

·-Neredeyiz?

·-Nereye varmak istiyoruz?

·-Nasıl ulaşabiliriz?

Bu sorular sizi hedeflediğiniz pazardaki müşterilere ulaşmanıza yardımcı birer araç olarak görülebilir. Nerede olduğunuzu bilmek, rakipleriniz karşısında pazardaki konumunuzu belirmenizden geçer. Elinizdeki imkanlar ve potansiyeller doğrultusunda şuanda bulunduğunuz konumu doğru analiz etmeniz, bir sonraki adım için mutlak gerekli bir adımdır. Çünkü varmak istediğiniz noktayı belirlerken çıkış noktanız burası olacaktır. Buna ek olarak, belli bir müşteri portföyüne sahip olabilirsiniz. Yıllardan beri süregelen kemikleşmiş bir Pazar veya müşteriyi elinizde tutuyor olabilirsiniz. Müşteriniz ile karşılıklı çıkar ilişkinizi sürdürmeye devam ettiğiniz sürece bu uzun yıllar bu şekilde devam edebilecektir.

Ancak işletmelerin varmak istedikleri, hedefledikleri bir yerler mutlaka olmalıdır. Özellikle yoğun rekabetin yaşandığı günümüzde küresel pazarlara açılmak işletmenin yaşam seyri açısından elzem bir durumdur. Aksi takdirde küreselleşmenin dışında kalan işletmelerin, küresel pazarları görmezden gelmeleri bu işletmelerin ayakta kalmasını engelleyecektir. Bu bağlamda işletmeler her daim kendilerine yeni pazarlar bulmalı, buna dair hedefler belirlemelidir.

Kilit sorulardan sonuncusu ‘Nasıl ulaşabiliriz?’ dir. Hani bir söz vardır ya, çocuklarımıza hep tavsiye niteliğinde söylediğimiz ‘ Gideceği limanı bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez’ diye. Mevcut konumunu belirledikten sonra rotasını çizen işletmeler artık hedeflerine nasıl ulaşabileceklerine dair kafa yormaları gerekir.

‘Nasıl ulaşabiliriz?’ sorusunun kesin ve net bir cevabı yok. Bu hedeflediğiniz coğrafyaya, pazarlama stratejinize, işletmenize ve bunlar gibi farklılık arz eden değişkenlere bağlıdır. Ancak ben burada dikkat kesbedilmesi gereken bir noktaya temas etmek istiyorum. Belki de en kritik nokta. Eğer hedeflediğiniz pazarda, pazara giriş engeli ile karşılaşıyorsanız bu noktada eliniz kolunuz bağlanabilir. Mevcut pazarı size neredeyse zorunlu kılan ticari ortam ve yasaklar, sizin pazarı genişletmenize engel teşkil edebilecektir. Bu da sizin gelişmenize yani aslında doğrudan sektörün gelişmesine engel olabilecektir. ‘Nasıl ulaşabiliriz?’ sorusunun cevabını veremediğiniz takdirde sağlıklı bir pazarlama planından bahsetmemiz mümkün olmayacaktır.

Umut ediyorum ki, yerli üreticimiz en uygun pazarlama planını uygulayarak doğrudan ticaret yapabileceği pazarları ve uygun ortamı en kısa zamanda bulurlar. Aksi halde zorunlu tercihler ticaretin sıkışmış olduğu pazarlarda rekabetin en keskin haliyle devamına neden olacaktır.