Kapalıçarşı Usta-Çırak kültürü sona eriyor!!!

Kuyumculuk sektörü ve mücevher tasarımı, İstanbul'un ekonomisini döndüren en önemli ve en eski çarklar arasında yer almaktadır. Kuyumculuk sektöründe mesleki beceri ve bilgi birikimi genel olarak iki yoldan kazanılmaktadır. Bunlardan en önemlisi geleneksel usta-çırak ilişkisidir


Kuyumculuk sektörü ve mücevher tasarımı, İstanbul’un ekonomisini döndüren en önemli ve en eski çarklar arasında yer almaktadır. Kuyumculuk sektöründe mesleki beceri ve bilgi birikimi genel olarak iki yoldan kazanılmaktadır. Bunlardan en önemlisi geleneksel usta-çırak ilişkisidir.

 Usta-çırak ilişkisinin temelinde mesleki eğitimin kalfalar ve ustalar tarafından verilmesi vardır. Küçük yaştaki çocukların bir ustanın yanında herhangi bir ücret almaksızın çalışmasıyla başlayan bu süreç çocuğun gösterdiği verime göre sırayla çıraklık,kalfalık ve ustalık olarak devam etmektedir. Çıraklık dönemi, ustanın mesleğin inceliklerini ve iş hayatı için gerekli tüm bilgileri öğrettiği uzun soluklu bir süreçtir. Bu süreçte başarılı olanlar kalfalık daha sonra ise son nokta olan ustalık aşamasına geçmeye hak kazanırlar.


 

Fakat günümüzde sektörün sanattan çok endüstriyel yapıya geçiş yapması ve 8 yıllık zorunlu eğitim sisteminin başlaması ile birlikte bu güzel gelenek kaybolmaya yüz tutmuştur. Bu aynı zamanda sektörde geleneksel yollar ile üretim yapan atölyelerin yok olmasına da neden olmuştur. Aslında zorunlu eğitim ile birlikte mesleki eğitimler çok daha önem kazanmıştır ama tezgaha dayanan ve incelikli bir çalışma gerektiren kuyumculuk mesleğinde istenilen başarı yakalanamamıştır. Hatta bu konu sadece kuyumculuk sektörünü değil, gümüşçülük sektörünü ve tüm kaybolmaya yüz tutan el sanatlarımızı ilgilendiren bir durumdur.


 

Bu noktada, izlenecek politikaların başında kaybolmaya yüz tutmuş el işi ustalık alanlarının desteklenerek korunması ve en önemli paylaşım kanalı olan usta-çırak ilişkisinin devamlılığını sağlayacak tedbirlerin alınması gelmektedir. Bununla birlikte mesleki eğitim veren kurumlarının müfredatlarının meslek ile uyuşmayan kısımlarının düzeltilerek eğitimin, sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Eğitimin her yılında staj zorunluluğugetirilerek mümkün olduğunca tezgahta çalışma sürelerinin yoğunlaştırılması bu yolda daha hızlı ilerlenmesine olanak sağlayacaktır.


 

Özel sektör olarak bizimde mesleki eğitimlere önem vermemiz gerektiği gibi sektöre yeni bir imaj ve içerik kazandırmak içinde elimizden geleni yapmak öncelikli hedefimiz olmalıdır. Bizler üzerimize düşen görev ve desteği doğru şekilde uygularsak gençlerin mesleki eğitimin sonrasında sektördeki devamlılığını sağlamış oluruz. Nitelikli eleman sayısı çoğalması ile kalite ve rekabet unsurunu daha yukarılara taşırız. Sektörün daha da iyi yerlere gelmesine katkıda bulunmak hepimizin asli görevi olmalıdır.


 

Ben inanıyorum ki, Kuyumculuk ve Mücevhercilik sektörü ile öncülük ederek başlayacağımız bu misyon, kaybolan değerlerimizi tekrar canlandırarak diğer unutulan mesleklerinde ön plana çıkmasını sağlayacaktır.