Sektörel bir Değerlendirme

Günümüzde hali hazırda gelişmekte olan Türkiye ekonomisi dünyanın 16. Ve Avrupa'nın 6. Büyük ekonomisine sahiptir. Özellikle son 10 yılda ekonomik anlamda sağlam temeller kuran ve bu anlamdaki başarısını yüksek bir ivme ile sürdüren Türkiye, gelecek 10 yıl adına da büyük hedefler kurmuştur. Ekonomide kurulan sağlam temeller, küresel bir krizi tüm dünyanın daralma ile geçirdiği bir dönemi ülkemizin yine o yılları yavaşlama ile atlatmasını sağlamıştır. Bu yavaşlamanın akabinde ise Türkiye büyük bir büyüme oranı yakalayarak Çin' den sonra dünyadaki büyüme hızı en yüksek ülke olma başarısını elde etmiştir. Bu bağlamda Türkiye' nin ihracat yaptığı ülkeler artmış ve dış ticaret hacmi genişlemiştir. Bu gelişmelerin yanında sektörel anlamda da ülkemizde ihracat oranlarında artışların yaşandığını söylemek mümkündür.

Günümüzde hali hazırda gelişmekte olan Türkiye ekonomisi dünyanın 16. Ve Avrupa’nın 6. Büyük ekonomisine sahiptir. Özellikle son 10 yılda ekonomik anlamda sağlam temeller kuran ve bu anlamdaki başarısını yüksek bir ivme ile sürdüren Türkiye, gelecek 10 yıl adına da büyük hedefler kurmuştur. Ekonomide kurulan sağlam temeller, küresel bir krizi tüm dünyanın daralma ile geçirdiği bir dönemi ülkemizin yine o yılları yavaşlama ile atlatmasını sağlamıştır. Bu yavaşlamanın akabinde ise Türkiye büyük bir büyüme oranı yakalayarak Çin’ den sonra dünyadaki büyüme hızı en yüksek ülke olma başarısını elde etmiştir. Bu bağlamda Türkiye’ nin ihracat yaptığı ülkeler artmış ve dış ticaret hacmi genişlemiştir. Bu gelişmelerin yanında sektörel anlamda da ülkemizde ihracat oranlarında artışların yaşandığını söylemek mümkündür.

Öte yandan ülkemizin en önemli ihracat kalemlerinden birisi olan altın mücevherat sektörünün ihracat geçmişi 25-30 yıla dayanmaktadır. Öyle ki ülkemiz 2011 yılında altın mücevher ihracatında 1.8 milyar ABD doları ile İtalya’ dan sonra dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Bu oranın 2013 yılı Eylül ayı itibariyle değerlendirilmesi doğrultusunda 1 milyar 636 milyon dolar civarında olduğunu görmekteyiz. Henüz daha yıl sonlanmamışken bu rakama ulaşmış olmak ülkemiz ve sektör adına umut verici bir tablo ile karşılaşmamızı sağlıyor.

Bütün bunlara neden değindik? Hepimizin bildiği üzere gelişmekte olan ekonomimizdeki hedeflerimize ulaşmak için ihracatımızı artırmamız bu anlamdaki hedefimize ulaşma yollarımızdan birisidir. Bu bağlamda altın mücevher sektörünü ele alacak olursak, ülkemizdeki altın mücevher sektörü işçilik olarak dünyada coğrafyasında en kaliteli işçiliklerden birisidir. Bu yüzden birçok dünya ülkesi bizim işçiliğimizi tercih ediyor. Çok yaratıcı olamasak da tasarımlarımız yine kabul gören türden. Bütün bu olanaklar varken biz neden ihracatımızı daha ileri noktalara taşı(ya)mıyoruz.

 

Bununla ilgili olarak firmalarımızın fuarlarda tanıştığı bazı müşterilerine doğrudan ürünleri gönderemediğini hepimiz biliyoruz. Bu yüzden alternatif bir bölgenin veya aracı konumundaki ülkenin ortaya çıkması müşteri adına katlanılacak ek bir maliyeti beraberinde getiriyor. Kimi müşteri buna katlanmaya razı iken kimisi daha ucuz ve kolay yolu seçiyor. Böyle bir durumun ortaya çıkması müşterinin kaçmasına, dolayısıyla firmalarımızın da farklı arayışlara girmesine neden oluyor.

 

Bu farklı arayış daha kolay bir bölgenin seçilerek orasının bir ticaret köprüsü olmasını sağlamak veya yalnızca orası ile çalışmak olabiliyor. Bu da seçilen bölgede rekabetin çok yüksek seviyelere gelmesini ve ticaretin o bölgede sıkışıp kalmasını sağlıyor. Alternatif bir çalışma şeklinin olmaması bu noktada ticareti tıkayabiliyor. Bununla ilgili olarak, ülkemiz adına sektörel olarak ileri seviyede olduğumuz önemli bir ihracat kaleminde yetkililerimizin üretici ve toptancılarımızın önünü açacak adımları, belli yerlerde sıkışmış olan ticareti hareketlendirecek ve bu bağlamda ülkemizin, vatandaşımızın kazanmasını sağlayabilecektir. Dış ülkelerle yapılabilecek, vatandaşımızı kazandıracak türden imzalanacak antlaşma/antlaşmalar bu anlamda atılabilecek adımlardan bir tanesi.

Ülkemizin komşularıyla olan ilişkilerinin çok iyi olduğunu yetkililerimiz defalarca kez ifade ettiler ve ediyorlar. Bununla bağlantılı olarak yetkililerimiz karşılıklı müzakereler gerçekleştirip, anlaşma yaparak farklı pazarların doğmasına belli yerlerde sıkışmış olan ticaretin nefes almasına olanak sağlayacaklardır. Ülkemizin çok yüksek düzeyde başarılı olduğu bir sektörün önünü açmak için adımlar atmak, ülkemiz için bir adım atmaktır.

Umut ederim Türkiye’miz, yarının en güçlü ekonomisine sahip ülkesi, altın mücevher sektöründe ise dünyanın en önde gelen, ilk tercih edilen ülkesi olsun…