İnci, kabuklu bir yumuşakçanın salgıladığı, kalsiyum karbonat(%90-92),organik madde(%6-8)ve sudan (%2- 3)oluşan bir taşlaşmadır. İnci ana kabuğa yapışık olabileceği gibi (kabarcıklı inci)kabuğun mantosuna da serbestçe yerleşebilir.
İlke olarak, dev istiridyeden kara salyangozuna kadar her kabuklu yumuşakça inci oluşturabilir. İnci sadece inci istiridyesinde bulunmaz. Hatta, kültür incilerinin %90'ı midyelerden, üstelik tatlı su midyelerinden çıkarılır. İncinin yapısı ve oluşumu Bir deniz kabuklusunun mantosu üç tür dokudan oluşur.
Dış epitel doku kabukla temas halindedir ve kabuk maddesi salgılar. Bundan sonraki bağlayıcı doku tabakası karmaşık organik maddelerden oluşur ve yumuşakçanın çeşitli organlarının örtülmesi, korunması ve sulanmasında rol oynar. Sonuncu iç doku tabakası bağlayıcı dokuyu örter. İki iç tabaka kabuk maddesi üretiminde hiçbir rol oynamaz.
Kalsiyum karbonatı, dolayısı ile inciyi oluşturan hücreleri sadece dış epitel tabaka sağlar.
Genellikle bunun nedeni bir asalaktır. Asalakların saldırısı kazalara yol açabilir, böylece kabuk oluşturacak hücreler mantonun diğer tabakalarının içine transfer olur. Sonra bu hücreler çoğalır ve bir kist oluşturur. Genleri kabuk oluşturmak üzere programlanmış olan hücreler kistin içine kabuk maddesini tabakalar halinde salgılar ve bir inci oluşur.
İnci oluşumunu tetikleyen çoğunlukla larva ya da bir kurtçuktur. Kabuk ve manto arasında dolaşır, içeri girmek için sonunda mantoya saldırır. Larva epitel hücreleri sürükler, hücreler çoğalarak üstüne bindikleri ‘’aracı’’ bir inci kesesine kapatır, larva bu kesenin içinde ölüp çözünür.
En sık görülenler, vatoz , köpek balığı ve tatlı su balıklarının sindirim sistemlerinde yaşayan larvalardır. Balıkların dışkılarıyla suya dağılırlar. İstiridye gibi kabuklular suyu süzünce larvalar kabuklu yumuşakçaların içine girmiş olur. Ancak bu, bir kabuklu yumuşakçanın hayatında çok nadir rastlanan bir olaydır; dolayısı ile incilerde nadirdir